• +90 216 606 3 CHP(247)
  • bilgi@chpgenc.com
  • 09:00-22:00

Sağlık çalışanları: 2 yılda 250 bin can yitirdik sorumlularını biliyoruz

Türk Tabipler Birliği (TTB), Diş Hekimleri Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İş Sendikası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ile birçok sağlık meslek örgütü, Türkiye’de ilk Codiv-19 vakasının ilan edildiği 11 Mart 2020’nin yıl dönümünde  Ankara’da Sağlık Bakanlığı, diğer illerde ise Tabip Odaları ve hastanelerde, “Pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını biliyoruz, hesap vermelerini istiyoruz” dedi.
Covid-19 pandemisinin ülkemizde ilan edilen ilk vakasının üzerinden iki yıl geçtiğini hatırlatan hekim ve sağlık çalışanlarının örgütleri, yurt genelinde ortak basın açıklamaları yaparak, 250 binden fazla insanın yaşamını yitirdiğine dikkat çekti.
Sağlık Bakanlığı önündeki açıklamaya TBMM’nin hekim kökenli bazı milletvekilleri de açıklamaya katıldı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnen Korur Fincancı, “İlk resmi vakanın ilan edildiği gün olan 11 Mart 2020’tan sonra tam iki yıl geçti. Bu süre içinde salgında önlenebilir ölümlerden 250 binin üzerinde vatandaşımızı yitirdik. Bu çok ciddi bir rakam. Baştan hastalığın önüne geçilebilseydi bu insanları yitirmeyebilirdik. Biz pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını bildiğimizi, bu sonuçların sorumlularının hesap vermesi  ifade ettik” dedi.
ERDOĞAN’IN İKİ YIL ÖNCEKİ SÖZLERİ HATIRLATILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 Mart 2020 tarihli “Özellikle, son 17 yılda ülkemizin  temel hizmet alanlarında ve altyapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde hamdolsun Türkiye, bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır” sözlerinin hatırlatıldığı ortak açıklamada;
“Dünya Sağlık Örgütü’nün corona virüsü pandemisini ilan ettiği ve Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020’den bu yana iki yıl geçti. On dört buçuk milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer alan Türkiye salgını en ağır yaşayan ülkelerden.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde. Her biri bir can. Her biri bir insan. Her biri bir anne, bir baba, bir eş, bir dost, bir arkadaş, bir sevgili, bir çocuk! Her birinin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler” denildi.
“SALGIN DEĞİL, ALGI YÖNETİMİ”
Bu dönemde yanlış sağlık politikalarının ve algı yönetiminin olduğuna yer verilerek şu ifadeler kullanıldı:
* Salgın değil algı yönetimine çalışıldı. Salgından “başarı hikayesi” çıkarıp siyasi rant hedefiyle politikalar üretildi. Salgının başlarında maske sıkıntısı yaşanırken, devamında aşılar vatandaşlarla zamanında buluşturulamadığı gibi aşı tereddüdüne neden olacak söylemler ile aşı karşıtlığının da önü açıldı.
* İlk günden beri gerçekleri gizleyen ve çarpıtan, yanlış yürütülen sağlık politikaları hayata geçirildi. Eksik, yanlış, tutarsız salgın yönetimi hayatları karatmaya devam etti.
“SORUMLULARI BİLİYORUZ”
* Alınmayan önlemler, uygulanmayan tedbirler ve bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, uzmanlık derneklerinin, sağlık emek örgütlerinin uyarılarına kulak tıkandı.
* Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen “Çarklar dönecek, üretim sürecek!” ısrarı ile salgın devam etti; destek sermayeye, açlık emekçiye düştü.
* Salgın tabii ki bitecek. Bu günlere nasıl gelindi kısa özeti budur. Sorumluları biliyoruz!  Biliyoruz ve unutmuyoruz. Sevgi, Özlem, Yas ve Öfke ile Haykırıyoruz! Unutmuyoruz ve affetmiyoruz!

“HER BİRİNİN ACISINI YÜREĞİMİZDE TAŞIYORUZ”
Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020nin ikinci yıl dönümünde İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, Ses İstanbul Şubeleri, Genel Sağlık-İş, Dev Sağlık-İş, Birlik Dayanışma Sendikası, İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED), Tüm Aile Sağlığı Sağlık Memuru-ATT- Hemşire ve Ebe Derneği (İSAHED), Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) ortak basın açıklaması yaptı. Basın toplantısı aynı zamanda YouTube üzerinden canlı yayınlandı.
İstanbul Tabip Odasının Fatihteki binasında pandeminin ağır sonuçlarının sorumlularını biliyorum başlığıyla yapılan basın toplantısına İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, diğer kurumların temsilcileri ve üyeler katıldı.
Kurumların ortak açıklamasını İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu okudu.  Pandeminin sonuçlarının değerlendirildiği toplantıda Prof. Dr. Küçükosmanoğlu, şöyle konuştu:
“İl Sağlık Müdürlüğü önünde açık havada yapacağımız saygı duruşu ve anmayı hava koşulları nedeniyle basın toplantısı şeklinde gerçekleştiriyoruz. Dünya Sağlık Örgütünün coronavirüs pandemisini ilan ettiği ve Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020den bu yana iki yıl geçti.
On dört buçuk milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer alan Türkiye salgını en ağır yaşayan ülkelerden. Sağlık Bakanlığının açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde. Her biri bir can, her biri bir insan, her biri bir anne, bir baba, bir eş, bir dost, bir arkadaş, bir sevgili, bir çocuk. Her birinin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler.” dedi.

“GERÇEK RAKAMLAR 250 BİNİN ÜZERİNDE”
Manisa Tabip Odası’na bağlı hekimler de, İl Sağlık Müdürlüğü’nün önünde sağlık sendikaları ile birlikte basın açıklaması yaparak, geçen 2 yıllık süreci değerlendirdi.
Basın açıklamasında konuşan Manisa Tabip Odası Başkanı Şahut Duran, Türkiye’nin 14,5 milyon vaka ile dünyada salgını en ağır yaşayan ülkeler sıralamasında dokuzuncu sırada yer aldığını ifade etti.
Tabip Odası Başkanı Duran yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
* Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde. Her biri bir can. Her biri bir insan. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler.
2 yıllık dönemde salgın değil algı yönetimine çalışıldı. Salgından ‘başarı hikayesi’ çıkarıp siyasi rant hedefiyle politikalar üretildi. Salgının başlarında maske sıkıntısı yaşanırken, devamında aşılar vatandaşlarla zamanında buluşturulamadığı gibi aşı tereddüdüne neden olacak söylemler ile aşı karşıtlığının da önü açıldı.
İlk günden beri gerçekleri gizleyen ve çarpıtan, yanlış yürütülen sağlık politikaları hayata geçirildi. Eksik, yanlış, tutarsız salgın yönetimi hayatları karatmaya devam etti. Alınmayan önlemler, uygulanmayan tedbirler ve bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, uzmanlık derneklerinin, sağlık emek örgütlerinin uyarılarına kulak tıkandı.
Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen ‘Çarklar dönecek, üretim sürecek’ ısrarı ile salgın devam etti; destek sermayeye, açlık emekçiye düştü. Salgın tabii ki bitecek. Bu günlere nasıl gelindi kısa özeti budur. Sorumluları biliyoruz. Biliyoruz ve unutmuyoruz. Unutmuyoruz ve affetmiyoruz”
 
aip2(‘pageStructure’, {“pageType”:”other”,”pageCategory”:”sozcu”,”pageIdentifier”:””}, ‘https://www.sozcu.com.tr/tools/sitemaps/x/feed_category_news.php’);var aip2_pageCategory = “sozcu”;

Paylaşın: